Çalışma Alanları

Çalışma Alanları

AİLE HUKUKU
Davaları

Türk Medeni Kanunu’na göre düzenlenen aile hukuku, aileye ilişkin tüm konularla ilgilenen bir hukuk dalıdır. Aile hukuku, evlilik hukuku olarak da tanımlanmaktadır. Aile hukuku kapsamında nişanlanma, evlenme, boşanma, mal paylaşımı, aile konutları, evlat edinme, nafaka, velayet, kayyımlık, yardım nafakası gibi aileye ilişkin tüm konular yer almaktadır.

İŞ HUKUKU
Davaları

İş hukuku, işçinin hakları, çalışma şartları, işçi ücretleri, işçi sendikaları ve işçi – işveren arasındaki ilişki ile ilgili konuları inceleyen hukuk dalıdır. İş hukukunun asıl amacı işçileri korumaktır. Sanayi devrimiyle birlikte bağımlı çalışan işçilerin sayısının artmasıyla iş hukuku gelişerek günümüze ulaşmıştır. Kanun koyucu, iş mevzuatı ile işçiyi işverene karşı korumaktadır.

CEZA HUKUKU
Davaları

Ceza hukuku, suç teşkil eden bir haksızlığın varlığından söz edilebilmesi ve dolayısıyla bir kişi hakkında işlemiş olduğu bu haksızlıktan dolayı ceza hukuku yaptırımı uygulanabilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı ile ilgilenen bir hukuk dalıdır. Bu kapsamda; suçun unsurlarına, ceza sorumluluğunun diğer şartlarına ve yaptırımlara ilişkin kurallar ceza hukukunun genel konularını oluşturmaktadır.

Ceza avukatı ise; özel olarak ceza yargılamasında şüpheli veya sanığı savunan, haklarını koruyan ve onları yargılama işlemlerinde temsil eden avukatı tanımlamak için kullanılır. Ceza hukuku ve ceza davlarının insan hayatına ciddi etkileri sebebiyle ceza avukatları alanında bilgi birikimli, geniş donanımlı ve tecrübeli olmalıdır.

ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARI
Davaları

Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, tarafsız bir üçüncü kişinin taraflara uyuşmazlığı çözme konusunda yardımcı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ortadan kaldırılması için çözümler ürettiği, devletin yargı organları yanında varlığını sürdüren ve seçimlik nitelik taşıyan uyuşmazlık çözme yöntemidir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında, uyuşmazlıkların dava yoluyla çözümlenmesi yerine tarafların kendi iradeleri ile anlaşarak çözülür. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında arabuluculuk ve uzlaşma yaygın ve etkin bir yol olarak kullanılmaktadır.

Arabuluculuk, arabuluculuk eğitimi almış, tarafsız ve bağımsız üçüncü bir kişi tarafından yürütülen ve tarafların bir araya gelerek uyuşmazlıklarına ilişkin bir çözüm süreci geliştirmelerini sağlamayı amaçlayan ihtiyari bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Uzlaşma ise, uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adlî makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir yöntem olup, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması ve kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin, barış yoluyla yeniden tesisini sağlayıcı nitelikte bir hukuksal kurum şeklinde tanımlanmaktadır.

TAZMİNAT HUKUKU
Davaları

Tazminat, bireyler arasındaki menfaat dengesinin korunması amacına hizmet eden kurumdur. Manevi üzüntülerin ve kayıpların telafisinde manevi tazminat kurumundan yararlanılmaktadır. Tazmin etme borcu bir sözleşmenin konusu olabileceği gibi haksız fiil veya sözleşmeye aykırılıktan da doğabilir. Türk Borçlar Kanunu’na göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.

Maddi tazminat; hukuka aykırı şekilde kişilerin zarar görmesi, mal varlığının eksilmesi ve gerçekleşen olay karşısında, etkilendiklerine dair açılan davalardır. Maddi tazminat davası, hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle kişinin malvarlığında isteği dışında meydana gelen eksilmenin giderilmesidir.

Manevi tazminat ise Kişilerin belirli bir yoğunluktaki maddi olmayan, ruhsal veya moral zararı manevi zarar olarak tanımlanabilir. Manevi tazminat davası ise kişilik haklarına yapılan saldırı neticesinde kişinin yaşadığı üzüntü, elem ve yıpranmanın yol açtığı manevi zararların giderilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür.

Maddi ve manevi tazminat davaları birlikte açılabileceği gibi ayrı ayrı da açılabilir. Ancak maddi tazminat davası açılabilmesi için, maddi tazminat davası şartları oluşmalıdır. Manevi zararı tazmin etmeyi amaçlayan manevi tazminat davası uygulanmasında en temel ilke ise ; zarar gören tarafın malvarlığında artış meydana getirerek kişinin acısını giderecek imkân ve şartlar sağlayabilmektir.

TİCARET HUKUKU
Davaları

Ticaret hukuku ekonomik anlamda ticareti, kâr amacıyla malların ve hizmetlerin el değiştirmesini düzenleyen bir özel hukuk koludur. Ticaret hukuku ticari hayatın ihtiyaç ve özelliklerinden doğmuştur. Ticari işlerde güven ve kolaylık büyük önem taşır. Türk hukukunda ticaret hukukuna ilişkin hükümler 1 Ocak 1957 tarihli Türk Ticaret Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanunun 1. maddesine göre Ticaret Kanunu, Medeni Kanun’un ayrılmaz bir parçasıdır. Böylece Medeni ve Borçlar Kanunu ile Ticaret Kanunu arasındaki ilişki kurulmuş olmaktadır.

Ticaret Kanunu esas itibariyle kara ve deniz ticareti olmak üzere iki ana bölümden oluşur. Kara ticaret hukukunun kapsamına ticari işletme, şirket hukuku, ticari senetler hukuku, haksız rekabet, sınai mülkiyet, kara ve hava nakliye hukuku gibi kavramlar girer. Son zamanlarda ticaret hukukunun yanında işletme hukuku yer almıştır. Geniş anlamda ticaret hukuku, ticari işletme ve işlerle ilgili olarak ticari ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarından oluşur.

SİGORTA HUKUKU
Davaları

Sigorta hukuku, sigorta işlemleri, sigorta sözleşmeleri, sigorta şirketlerinin faaliyetleri ve sigorta ile ilgili hukuki düzenlemeleri kapsayan bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, sigorta ilişkilerini düzenler ve sigorta taraflarının haklarını ve yükümlülüklerini belirler. Sigorta hukuku, sigorta şirketleri, sigortalılar ve tazminat talepleriyle ilgili anlaşmazlıkları çözme süreçlerini de içerir.

Sigorta hukukunun temel konuları şunlar olabilir: Sigorta Sözleşmeleri: Sigorta sözleşmeleri, sigorta poliçeleri olarak adlandırılır ve sigorta şirketi ile sigortalı arasında yapılan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, sigortalının hangi risklere karşı korunduğunu ve sigorta şirketinin tazminat sağlama yükümlülüğünü belirtir.

Sigortalama Süreci: Sigorta hukuku, sigorta şirketlerinin sigortalılardan gelen başvuruları nasıl değerlendirdiğini, riskleri nasıl değerlendirdiğini ve sigorta primlerini nasıl hesapladığını düzenler.

Tazminat Talepleri: Sigortalı bir zararla karşılaştığında, tazminat talebinde bulunabilir. Sigorta hukuku, tazminat taleplerinin nasıl yapılacağını, sigorta şirketlerinin nasıl değerlendireceğini ve tazminatın nasıl ödeneceğini düzenler.

Sigorta Şirketlerinin Faaliyetleri: Sigorta hukuku, sigorta şirketlerinin kuruluşunu ve faaliyetlerini düzenler. Bu, sigorta şirketlerinin lisans alması, sermaye gereksinimleri, finansal raporlama ve denetimler gibi konuları içerir.

Sigorta Denetimi ve Düzenlemeler: Birçok ülke, sigorta sektörünü denetlemek ve düzenlemek için özel bir düzenleyici kurum veya otoriteye sahiptir. Sigorta hukuku, bu düzenlemeleri ve denetimleri belirler.

Sigorta hukuku, sigorta taraflarının haklarını korurken, aynı zamanda sigorta şirketlerinin adil ve düzenli bir şekilde faaliyet göstermelerini sağlamayı amaçlar. Sigorta işlemleri karmaşık olabilir ve sigorta hukuku, tüm taraflar arasında adil ve adil bir anlaşma sağlamak için önemlidir.

İCRA İFLAS HUKUKU
Davaları

İcra ve İflas Hukuku, bir ülkenin hukuki sisteminde yer alan ve borçlularla alacaklılar arasındaki mali anlaşmazlıkları çözmek amacıyla oluşturulan bir hukuk dalıdır. İcra ve iflas hukuku, borçlu tarafından yerine getirilmesi gereken borçları düzenlerken, alacaklıların bu borçların tahsil edilmesini sağlar. Aynı zamanda iflas durumunda borçlu veya işletme iflasını gerçekleştirir ve varlıklarının paylaşılmasını düzenler.

İcra Hukuku: İcra hukuku, mahkeme kararlarına dayalı olarak alacaklıların borçlarını tahsil etmelerine yardımcı olan bir hukuk dalıdır. İcra süreci, alacaklının talebi üzerine başlar ve borçlu, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. İcra müdürlükleri veya icra daireleri, icra sürecini yürütür ve borçlu mülkünün satılması veya borcun diğer yollarla tahsil edilmesini sağlar.

İflas Hukuku: İflas hukuku, bir kişinin veya işletmenin mali yükümlülüklerini yerine getiremeyecek durumda olduğu ve varlıklarının paylaşılması gerektiği durumları düzenler. İflas, borçlu ve alacaklıların haklarını ve yükümlülüklerini dengelemeyi amaçlar. İflas süreci, mahkemeye başvuru ile başlar ve bir iflas komiseri veya iflas yöneticisi atanır. Varlıkların toplanması ve paylaşılması iflas sürecinin ana hedefidir.

İcra ve iflas hukuku, alacaklıların haklarını korurken, borçluların da yasal koruma altında oldukları bir dengeyi sürdürmeye çalışır. İcra ve iflas hukuku, mülkiyet hakları, borç tahsilatı, borç yapılandırması ve iflasın düzenlenmesi gibi önemli mali konuları ele alır. Her ülkenin kendi iç hukuku ve yasaları, icra ve iflas süreçlerini düzenler ve bu nedenle bu süreçler ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Bu nedenle, icra ve iflas hukuku ile ilgili danışmanlık veya hukuki yardım almak, yerel yasal gereksinimlere uygun olarak hareket etmenizi sağlar.

KIYMETLİ EVRAK (ÇEK, SENET, BONO) HUKUKU
Davaları

Kıymetli evrakın tanımı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılmıştır. Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez. Kıymetli evraka ilişkin önemli kavramlar TTK madde 645 ve devamında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler arasında özellikle kıymetli evraka ilişkin genel hükümlerin, devir şekli ölçütüne göre kıymetli evrak türlerinin ve kambiyo senetlerinin yer aldığını belirtmek gerekir. Hukuk öğretisi ve kanun koyucu kıymetli evrakı adi senetlerden farklı tutmaktadır.TTK madde 646’da yer alan senet ifadesi ile tüm senetler değil, sadece borç senetleri kastedilmektedir.

Ancak, kıymetli evrak anlam olarak sıradan bir borç senedini değil nitelikli borç senedini ihtiva etmektedir. Kıymetli evrakta yer alan hak, para ile ölçülebilen, dolaşım yeteneğini haiz bir özel hukuk hakkıdır. Kıymetli evraklarda bazı istisnalar dışında borçlar şarta bağlanamaz. Örneğin kambiyo senetlerinde ödeme borcu vade dışında başka bir şarta bağlanamamaktadır. Kıymetli evrakta tek taraflı bir borç yer alabilir. Kıymetli evrak özel şekil şartına tabi olup bu şekil şartı geçerlilik şartıdır. Kıymetli evrak adi senetten farklı olarak nama, emre veya hamiline düzenlenebilir. Kıymetli evrakta hak ile senet arasında sıkı bir bağ vardır. Bu nedenle kıymetli evrakın zayi olması halinde hakkın ileri sürülebilmesi için senedin kanuni aşamalara uyularak iptal ettirilmesi gerekir. Kıymetli evrakta senet, ihtiva ettiği hakkın bir unsurudur. Kıymetli evraklarda zamanaşımı süresi olarak 6 aydan 3 yıla kadar çeşitli süreler öngörülmüştür.

GÜMRÜK HUKUKU
Davaları

Gümrük hukuku, bir ülkenin sınırlarına giriş, çıkış ve transit geçiş yapan mal, hizmet ve kişilerle ilgili düzenlemeleri ve yasalara odaklanan bir hukuk dalıdır. Gümrük hukuku, genellikle ithalat ve ihracat işlemleri, gümrük vergileri, ithalat ve ihracat prosedürleri, gümrük ihlalleri ve bunlarla ilgili yaptırımlarla ilgilidir. Aynı zamanda tüketici sağlığı ve güvenliği, çevre koruma ve kamu güvenliği gibi konuları da içerebilir.

Gümrük hukuku, ulusal ve uluslararası düzeyde düzenlemeler içerir. Birçok ülkenin kendi gümrük yasaları ve yönetmelikleri bulunur, ancak uluslararası ticaretin kolaylaştırılması amacıyla dünya genelinde gümrük düzenlemeleri ve anlaşmalar da mevcuttur. Bu anlaşmalar, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını teşvik etmek, ticaret engellerini azaltmak ve gümrük işlemlerini basitleştirmek için oluşturulur.

Gümrük hukuku, sınırların güvenliği, vergi toplama ve ticaretin düzenlenmesi gibi önemli konuları ele alır. Ticaret yapan işletmeler, bu yasalara ve düzenlemelere uymak zorundadır, aksi takdirde cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler. Gümrük hukuku, ticaretin düzenlenmesi ve denetlenmesi yoluyla hem ülkenin ekonomisini hem de uluslararası ilişkilerini etkiler.

TAŞINMAZ HUKUKU
Davaları

Taşınmaz hukuku, genellikle emlak hukuku olarak da adlandırılan bir hukuk dalıdır ve taşınmaz malların (örneğin, araziler, binalar, evler, mülkler) sahipliği, kullanımı ve transferi ile ilgili yasaları ve kuralları içerir. Bu hukuk dalı, mülk sahiplerinin haklarını, yükümlülüklerini ve mülkleri üzerindeki kontrolünü düzenler.

Taşınmaz hukuku, aşağıdaki temel konuları içerebilir:
Mülkiyet Hakkı: Bu kavram, bir kişinin taşınmaz mülk üzerinde sahip olduğu hakları ifade eder. Mülkiyet sahibi, mülkü kullanma, işletme, kiraya verme ve satma gibi haklara sahiptir.
Sınırlı Mülkiyet: Bazı durumlarda, mülkiyet hakkı sınırlı olabilir. Örneğin, bir kişi araziyi sadece belirli bir amaç için kullanabilir (örneğin, konut inşaatı) ve bu sınırlamalara uymak zorundadır.
Kiralama ve Kiracı Hakları: Taşınmaz hukuku, kira sözleşmelerini düzenler ve kiracıların haklarını ve yükümlülüklerini belirler.
Tapu ve Mülkiyet Kaydı: Mülk sahipliği resmi olarak kayıtlıdır ve bu kayıtların tutulması ve güncellenmesi taşınmaz hukukunun önemli bir parçasıdır. Tapu kayıtları mülk sahipliğini kanıtlar.
Taşınmaz Devri: Bir mülkün sahipliği değiştiğinde, bu transferin yasal olarak yapılması ve kayıtlara geçirilmesi gerekmektedir. Taşınmaz hukuk, bu tür mülk devir işlemlerini düzenler.
Tapu iptali ve tescil davaları: Tapu kayıtlarıyla ilgili anlaşmazlıklar veya hatalar durumunda, tapu iptali ve tescil davaları gibi hukuki süreçleri içerir.

Taşınmaz hukuku, her ülkenin kendi yasalarına ve düzenlemelerine sahiptir ve bu nedenle ulusal düzeyde farklılık gösterebilir. Bu hukuk dalı, mülk sahipleri, kiracılar, inşaat şirketleri ve taşınmaz ticaret ile ilgilenen birçok kişi ve kurum için önemlidir.

AİLE HUKUKU
Davaları

Türk Medeni Kanunu’na göre düzenlenen aile hukuku, aileye ilişkin tüm konularla ilgilenen bir hukuk dalıdır. Aile hukuku, evlilik hukuku olarak da tanımlanmaktadır. Aile hukuku kapsamında nişanlanma, evlenme, boşanma, mal paylaşımı, aile konutları, evlat edinme, nafaka, velayet, kayyımlık, yardım nafakası gibi aileye ilişkin tüm konular yer almaktadır.

İŞ HUKUKU
Davaları

İş hukuku, işçinin hakları, çalışma şartları, işçi ücretleri, işçi sendikaları ve işçi – işveren arasındaki ilişki ile ilgili konuları inceleyen hukuk dalıdır. İş hukukunun asıl amacı işçileri korumaktır. Sanayi devrimiyle birlikte bağımlı çalışan işçilerin sayısının artmasıyla iş hukuku gelişerek günümüze ulaşmıştır. Kanun koyucu, iş mevzuatı ile işçiyi işverene karşı korumaktadır.

CEZA HUKUKU
Davaları

Ceza hukuku, suç teşkil eden bir haksızlığın varlığından söz edilebilmesi ve dolayısıyla bir kişi hakkında işlemiş olduğu bu haksızlıktan dolayı ceza hukuku yaptırımı uygulanabilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı ile ilgilenen bir hukuk dalıdır. Bu kapsamda; suçun unsurlarına, ceza sorumluluğunun diğer şartlarına ve yaptırımlara ilişkin kurallar ceza hukukunun genel konularını oluşturmaktadır.

Ceza avukatı ise; özel olarak ceza yargılamasında şüpheli veya sanığı savunan, haklarını koruyan ve onları yargılama işlemlerinde temsil eden avukatı tanımlamak için kullanılır. Ceza hukuku ve ceza davlarının insan hayatına ciddi etkileri sebebiyle ceza avukatları alanında bilgi birikimli, geniş donanımlı ve tecrübeli olmalıdır.

ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARI
Davaları

Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, tarafsız bir üçüncü kişinin taraflara uyuşmazlığı çözme konusunda yardımcı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ortadan kaldırılması için çözümler ürettiği, devletin yargı organları yanında varlığını sürdüren ve seçimlik nitelik taşıyan uyuşmazlık çözme yöntemidir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında, uyuşmazlıkların dava yoluyla çözümlenmesi yerine tarafların kendi iradeleri ile anlaşarak çözülür. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında arabuluculuk ve uzlaşma yaygın ve etkin bir yol olarak kullanılmaktadır.

Arabuluculuk, arabuluculuk eğitimi almış, tarafsız ve bağımsız üçüncü bir kişi tarafından yürütülen ve tarafların bir araya gelerek uyuşmazlıklarına ilişkin bir çözüm süreci geliştirmelerini sağlamayı amaçlayan ihtiyari bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Uzlaşma ise, uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adlî makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir yöntem olup, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması ve kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin, barış yoluyla yeniden tesisini sağlayıcı nitelikte bir hukuksal kurum şeklinde tanımlanmaktadır.

TAZMİNAT HUKUKU
Davaları

Tazminat, bireyler arasındaki menfaat dengesinin korunması amacına hizmet eden kurumdur. Manevi üzüntülerin ve kayıpların telafisinde manevi tazminat kurumundan yararlanılmaktadır. Tazmin etme borcu bir sözleşmenin konusu olabileceği gibi haksız fiil veya sözleşmeye aykırılıktan da doğabilir. Türk Borçlar Kanunu’na göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.

Maddi tazminat; hukuka aykırı şekilde kişilerin zarar görmesi, mal varlığının eksilmesi ve gerçekleşen olay karşısında, etkilendiklerine dair açılan davalardır. Maddi tazminat davası, hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle kişinin malvarlığında isteği dışında meydana gelen eksilmenin giderilmesidir.

Manevi tazminat ise Kişilerin belirli bir yoğunluktaki maddi olmayan, ruhsal veya moral zararı manevi zarar olarak tanımlanabilir. Manevi tazminat davası ise kişilik haklarına yapılan saldırı neticesinde kişinin yaşadığı üzüntü, elem ve yıpranmanın yol açtığı manevi zararların giderilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür.

Maddi ve manevi tazminat davaları birlikte açılabileceği gibi ayrı ayrı da açılabilir. Ancak maddi tazminat davası açılabilmesi için, maddi tazminat davası şartları oluşmalıdır. Manevi zararı tazmin etmeyi amaçlayan manevi tazminat davası uygulanmasında en temel ilke ise ; zarar gören tarafın malvarlığında artış meydana getirerek kişinin acısını giderecek imkân ve şartlar sağlayabilmektir.

TİCARET HUKUKU
Davaları

Ticaret hukuku ekonomik anlamda ticareti, kâr amacıyla malların ve hizmetlerin el değiştirmesini düzenleyen bir özel hukuk koludur. Ticaret hukuku ticari hayatın ihtiyaç ve özelliklerinden doğmuştur. Ticari işlerde güven ve kolaylık büyük önem taşır. Türk hukukunda ticaret hukukuna ilişkin hükümler 1 Ocak 1957 tarihli Türk Ticaret Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanunun 1. maddesine göre Ticaret Kanunu, Medeni Kanun’un ayrılmaz bir parçasıdır. Böylece Medeni ve Borçlar Kanunu ile Ticaret Kanunu arasındaki ilişki kurulmuş olmaktadır.

Ticaret Kanunu esas itibariyle kara ve deniz ticareti olmak üzere iki ana bölümden oluşur. Kara ticaret hukukunun kapsamına ticari işletme, şirket hukuku, ticari senetler hukuku, haksız rekabet, sınai mülkiyet, kara ve hava nakliye hukuku gibi kavramlar girer. Son zamanlarda ticaret hukukunun yanında işletme hukuku yer almıştır. Geniş anlamda ticaret hukuku, ticari işletme ve işlerle ilgili olarak ticari ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarından oluşur.

SİGORTA HUKUKU
Davaları

Sigorta hukuku, sigorta işlemleri, sigorta sözleşmeleri, sigorta şirketlerinin faaliyetleri ve sigorta ile ilgili hukuki düzenlemeleri kapsayan bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, sigorta ilişkilerini düzenler ve sigorta taraflarının haklarını ve yükümlülüklerini belirler. Sigorta hukuku, sigorta şirketleri, sigortalılar ve tazminat talepleriyle ilgili anlaşmazlıkları çözme süreçlerini de içerir.

Sigorta hukukunun temel konuları şunlar olabilir: Sigorta Sözleşmeleri: Sigorta sözleşmeleri, sigorta poliçeleri olarak adlandırılır ve sigorta şirketi ile sigortalı arasında yapılan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, sigortalının hangi risklere karşı korunduğunu ve sigorta şirketinin tazminat sağlama yükümlülüğünü belirtir.

Sigortalama Süreci: Sigorta hukuku, sigorta şirketlerinin sigortalılardan gelen başvuruları nasıl değerlendirdiğini, riskleri nasıl değerlendirdiğini ve sigorta primlerini nasıl hesapladığını düzenler.

Tazminat Talepleri: Sigortalı bir zararla karşılaştığında, tazminat talebinde bulunabilir. Sigorta hukuku, tazminat taleplerinin nasıl yapılacağını, sigorta şirketlerinin nasıl değerlendireceğini ve tazminatın nasıl ödeneceğini düzenler.

Sigorta Şirketlerinin Faaliyetleri: Sigorta hukuku, sigorta şirketlerinin kuruluşunu ve faaliyetlerini düzenler. Bu, sigorta şirketlerinin lisans alması, sermaye gereksinimleri, finansal raporlama ve denetimler gibi konuları içerir.

Sigorta Denetimi ve Düzenlemeler: Birçok ülke, sigorta sektörünü denetlemek ve düzenlemek için özel bir düzenleyici kurum veya otoriteye sahiptir. Sigorta hukuku, bu düzenlemeleri ve denetimleri belirler.

Sigorta hukuku, sigorta taraflarının haklarını korurken, aynı zamanda sigorta şirketlerinin adil ve düzenli bir şekilde faaliyet göstermelerini sağlamayı amaçlar. Sigorta işlemleri karmaşık olabilir ve sigorta hukuku, tüm taraflar arasında adil ve adil bir anlaşma sağlamak için önemlidir.

İCRA İFLAS HUKUKU
Davaları

İcra ve İflas Hukuku, bir ülkenin hukuki sisteminde yer alan ve borçlularla alacaklılar arasındaki mali anlaşmazlıkları çözmek amacıyla oluşturulan bir hukuk dalıdır. İcra ve iflas hukuku, borçlu tarafından yerine getirilmesi gereken borçları düzenlerken, alacaklıların bu borçların tahsil edilmesini sağlar. Aynı zamanda iflas durumunda borçlu veya işletme iflasını gerçekleştirir ve varlıklarının paylaşılmasını düzenler.

İcra Hukuku: İcra hukuku, mahkeme kararlarına dayalı olarak alacaklıların borçlarını tahsil etmelerine yardımcı olan bir hukuk dalıdır. İcra süreci, alacaklının talebi üzerine başlar ve borçlu, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. İcra müdürlükleri veya icra daireleri, icra sürecini yürütür ve borçlu mülkünün satılması veya borcun diğer yollarla tahsil edilmesini sağlar.

İflas Hukuku: İflas hukuku, bir kişinin veya işletmenin mali yükümlülüklerini yerine getiremeyecek durumda olduğu ve varlıklarının paylaşılması gerektiği durumları düzenler. İflas, borçlu ve alacaklıların haklarını ve yükümlülüklerini dengelemeyi amaçlar. İflas süreci, mahkemeye başvuru ile başlar ve bir iflas komiseri veya iflas yöneticisi atanır. Varlıkların toplanması ve paylaşılması iflas sürecinin ana hedefidir.

İcra ve iflas hukuku, alacaklıların haklarını korurken, borçluların da yasal koruma altında oldukları bir dengeyi sürdürmeye çalışır. İcra ve iflas hukuku, mülkiyet hakları, borç tahsilatı, borç yapılandırması ve iflasın düzenlenmesi gibi önemli mali konuları ele alır. Her ülkenin kendi iç hukuku ve yasaları, icra ve iflas süreçlerini düzenler ve bu nedenle bu süreçler ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Bu nedenle, icra ve iflas hukuku ile ilgili danışmanlık veya hukuki yardım almak, yerel yasal gereksinimlere uygun olarak hareket etmenizi sağlar.

KIYMETLİ EVRAK (ÇEK, SENET, BONO) HUKUKU
Davaları

Kıymetli evrakın tanımı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılmıştır. Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez. Kıymetli evraka ilişkin önemli kavramlar TTK madde 645 ve devamında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler arasında özellikle kıymetli evraka ilişkin genel hükümlerin, devir şekli ölçütüne göre kıymetli evrak türlerinin ve kambiyo senetlerinin yer aldığını belirtmek gerekir. Hukuk öğretisi ve kanun koyucu kıymetli evrakı adi senetlerden farklı tutmaktadır.TTK madde 646’da yer alan senet ifadesi ile tüm senetler değil, sadece borç senetleri kastedilmektedir.

Ancak, kıymetli evrak anlam olarak sıradan bir borç senedini değil nitelikli borç senedini ihtiva etmektedir. Kıymetli evrakta yer alan hak, para ile ölçülebilen, dolaşım yeteneğini haiz bir özel hukuk hakkıdır. Kıymetli evraklarda bazı istisnalar dışında borçlar şarta bağlanamaz. Örneğin kambiyo senetlerinde ödeme borcu vade dışında başka bir şarta bağlanamamaktadır. Kıymetli evrakta tek taraflı bir borç yer alabilir. Kıymetli evrak özel şekil şartına tabi olup bu şekil şartı geçerlilik şartıdır. Kıymetli evrak adi senetten farklı olarak nama, emre veya hamiline düzenlenebilir. Kıymetli evrakta hak ile senet arasında sıkı bir bağ vardır. Bu nedenle kıymetli evrakın zayi olması halinde hakkın ileri sürülebilmesi için senedin kanuni aşamalara uyularak iptal ettirilmesi gerekir. Kıymetli evrakta senet, ihtiva ettiği hakkın bir unsurudur. Kıymetli evraklarda zamanaşımı süresi olarak 6 aydan 3 yıla kadar çeşitli süreler öngörülmüştür.

GÜMRÜK HUKUKU
Davaları

Gümrük hukuku, bir ülkenin sınırlarına giriş, çıkış ve transit geçiş yapan mal, hizmet ve kişilerle ilgili düzenlemeleri ve yasalara odaklanan bir hukuk dalıdır. Gümrük hukuku, genellikle ithalat ve ihracat işlemleri, gümrük vergileri, ithalat ve ihracat prosedürleri, gümrük ihlalleri ve bunlarla ilgili yaptırımlarla ilgilidir. Aynı zamanda tüketici sağlığı ve güvenliği, çevre koruma ve kamu güvenliği gibi konuları da içerebilir.

Gümrük hukuku, ulusal ve uluslararası düzeyde düzenlemeler içerir. Birçok ülkenin kendi gümrük yasaları ve yönetmelikleri bulunur, ancak uluslararası ticaretin kolaylaştırılması amacıyla dünya genelinde gümrük düzenlemeleri ve anlaşmalar da mevcuttur. Bu anlaşmalar, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını teşvik etmek, ticaret engellerini azaltmak ve gümrük işlemlerini basitleştirmek için oluşturulur.

Gümrük hukuku, sınırların güvenliği, vergi toplama ve ticaretin düzenlenmesi gibi önemli konuları ele alır. Ticaret yapan işletmeler, bu yasalara ve düzenlemelere uymak zorundadır, aksi takdirde cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler. Gümrük hukuku, ticaretin düzenlenmesi ve denetlenmesi yoluyla hem ülkenin ekonomisini hem de uluslararası ilişkilerini etkiler.

TAŞINMAZ HUKUKU
Davaları

Taşınmaz hukuku, genellikle emlak hukuku olarak da adlandırılan bir hukuk dalıdır ve taşınmaz malların (örneğin, araziler, binalar, evler, mülkler) sahipliği, kullanımı ve transferi ile ilgili yasaları ve kuralları içerir. Bu hukuk dalı, mülk sahiplerinin haklarını, yükümlülüklerini ve mülkleri üzerindeki kontrolünü düzenler.

Taşınmaz hukuku, aşağıdaki temel konuları içerebilir:
Mülkiyet Hakkı: Bu kavram, bir kişinin taşınmaz mülk üzerinde sahip olduğu hakları ifade eder. Mülkiyet sahibi, mülkü kullanma, işletme, kiraya verme ve satma gibi haklara sahiptir.
Sınırlı Mülkiyet: Bazı durumlarda, mülkiyet hakkı sınırlı olabilir. Örneğin, bir kişi araziyi sadece belirli bir amaç için kullanabilir (örneğin, konut inşaatı) ve bu sınırlamalara uymak zorundadır.
Kiralama ve Kiracı Hakları: Taşınmaz hukuku, kira sözleşmelerini düzenler ve kiracıların haklarını ve yükümlülüklerini belirler.
Tapu ve Mülkiyet Kaydı: Mülk sahipliği resmi olarak kayıtlıdır ve bu kayıtların tutulması ve güncellenmesi taşınmaz hukukunun önemli bir parçasıdır. Tapu kayıtları mülk sahipliğini kanıtlar.
Taşınmaz Devri: Bir mülkün sahipliği değiştiğinde, bu transferin yasal olarak yapılması ve kayıtlara geçirilmesi gerekmektedir. Taşınmaz hukuk, bu tür mülk devir işlemlerini düzenler.
Tapu iptali ve tescil davaları: Tapu kayıtlarıyla ilgili anlaşmazlıklar veya hatalar durumunda, tapu iptali ve tescil davaları gibi hukuki süreçleri içerir.

Taşınmaz hukuku, her ülkenin kendi yasalarına ve düzenlemelerine sahiptir ve bu nedenle ulusal düzeyde farklılık gösterebilir. Bu hukuk dalı, mülk sahipleri, kiracılar, inşaat şirketleri ve taşınmaz ticaret ile ilgilenen birçok kişi ve kurum için önemlidir.

Whatsapp
Merhaba, Kaplanlar Hukuk Bürosu olarak size avukatlık ve danışmanlık hizmeti sağlamaktan onur duyarız. Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Avukata Sor